9 Haziran 2012 Cumartesi

Tekin Sönmez ve turnalar... Muğla, Köyceğiz'den haberler... Köyceğiz Belediye Başkanı Sayın Erbay’ın anlamlı bir hamlesi işte...



Muğla, Köyceğiz’den turnalar geçti. Gölün üzerinden süzülerek geldiler ve hemen kıyıdaki düz alana indiler. Titreyen tül gibi bacaklarında pembe paçalıkları vardı. Turnaların renkli telekler gibi renkler, paçalarında parlıyordu. Diz çöküp yere vurdular dizlerini. Öteki bir bölük turna bu kez lacivert şalvarlarıyla indiler yere.


Elleri havaya tutunur gibi bir boşluktaydı.

Çizmeleri de vardı bu turnaların.

Eylen turnam eylen, ben de geleyim ezgisini söylemediler.

Başka bir şeydi bu. Pembe teleklere benzeyen şalvarlarıyla öne geçenlerin ardında, lacivert kanatlı kuşları çağrıştıranlar, ne çok döndüler havada, ne çok dövdüler yeri topuklarıyla.

Başlıkları, kemerleri, hançerleri, yemenileri, yazmaları, yelekleri, mendilleri, boyunlukları...

Tümü birden ırgalandılar öne arkaya, yanlara savrulurken ayakları yevre vurarak durdular.

Toplam yimi kadar turna, göle sürünerek, havaya tutunarak indiler.

Bir sözleri olmalıydı.Bedensel devinimleriyle bir ara konak anlatıları vardı belki de.

Narin pembe telekleriyle pır pır uçuşanların yanında erkekçe yere diz vuranları da tümü birden uçup gittiler. 

Adını ünlediler giderken.

Zeybek dediler yaptıkları devinimlere.   
Zeybek ne demek! İşte size bir soru!








İlkel toplumlarda bol hasat için yapılan doğaya yakarış töreni mi bu? 

Yoksa ansızın bastıran öldürücü, kötücül güce karşı toplanmak ve dayanışarak karşı çıkmak için bir savunma duruşumu bu?
Bu bedensel devinim dili, turnalar olsun, gelip geçen üstümüzden. 

Bir romantizm olduğu kadar, rasyonel bir duruş da vardı gelişlerinde ve gidişlerinde.
Hem geçmişi çağrıştırdılar hem de günümüze bir andaç bıraktılar giderken.


Aslında olayın aslı şuydu! Köyceğiz’de bir sokak şenliği diye sunuldu. Bana göre sokak şenliğinden fazla bir şeydi. 

Bellek taraması yaparken bellek arınması veren, arı duru bir çağrışım metaforu yumağı gibi dansettiler. Neler, neler gelip geçmedi ki gören gözler için.


Köyceğiz Belediye Başkanı Sayın Salih Erbay’ın anlamlı bir hamlesi işte. Belki de her yıl yapılacak, her yıl genişleyecek büyük bir şenlik için atılan ilk adım.

Belki de unutulacak bir girişim olarak bellek arşivlerinin tozlu labirentinde kalacak bir süre sonra. Ne olursa olsun, gelecek kuşaklarla, insan kaynakları ne ise onunla varsıllaşacağı gibi,  her yerde izlenen şey, yoksullaşabilir de.

Sonunda yetişmiş kaliteli insanla varolan ve yetişmemiş, yaban insanın yıkımıyla yokolan şeyler.. turnalar bir benzetmedir. 

Erich Fromm (1900 - 1980) gibi, 'tarım toplumunun bol hasat bekleme sırasında, kötülüklere karşı, kitlesel bir savunma güdüsü olarak,' bu dansların kökenine bakanlar olabilir. 

Ne olursa olsun! Güzellik duyumuna seslenen ayak, kol, el gövde devinimi ile açık olan lirik bir dil, topluluğun yarattığı ortak ritm, göz zevkine ve insan ruhuna seslenen töresel ve törensel bir görsellik; pembe, lacivert renk harmonisinde büyülü bir cazibe vardı ve onlar anılarda kaldı.

Sevgi, içtenlik...

Tekin SonMez, 02 Haziran 2012, Köyceğiz, Muğla.



Fotoğraflar: 02 Haziran 2012, Tekin SonMez


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder