4 Ağustos 2010 Çarşamba

Mayalının ruhani dünyasında Quetzalcoalt kuş/yılan bilgeliktir.

Siyah saçları sağ omuzuna savrulmuş, alnına sıkı bir bağ takmış ve sol omuzunda ağır bir kütle ile ayakta durmaya zorlanan bu kırmızı pelerin, elli eltmış kişinin omuzlarında.

Bu omuzlarda taşıma olayı, kırk elli kişinin kütle olarak yürüyüşü ve tek bir ritm ile öne yanlara sekerek karşıdan gelişi çok ağı ve tantanalı bir tören. Mehter takımı gibi kütlesel, fakat elli kişinin zor taşıdığı bu ağır tabut altında mehterciler gibi geriye adım atma olanağı yok. Kortejin en dağdağalı bölümü de işte şimdi ortaya çıktı. Çok büyük bir sanduka... Roma İmparatorluk tahtı gibi masif gürgenden yapılmış bir kütlenin üstünde kırmızı pelerinli bir suret...

Kızılderili yerlilerin kent gettoları ile sokuldukları ve el ürünleriyle göründükleri Antigua’nın pekçok özelliği var. Birisi Semana Santa, kutsal hafta fantasyası. Bunlardan birisine yine tanık oldum. Elimde kamera geçit törenini izliyorum. İspanyolca öğrendiğim ve Güney Amerika gizemine kapıldığım kent Antigua'ya bu beşinci gelişim.


Kortejin şaşalı bölümü hemen önümdeki yola çıktı. Yükselen ilahiler gök yüzünü tutuşturmuş mor, mavi tütsüler arasında keskin ve gür işitiliyor. Bu yürüyüş dosdoğru iki ileri bir sağ ve bir sol yanlara ırgalanarak ilerlerken ayaklar altında kalacağımı düşüneren korktum. Tabut ya da tahtravellinin en üstündeki kırmızı pelerine bakarken, onun önünde kırmızı pelerinli bir melek, mavi giyiti ile yere çömelmiş sol eli ile ileriyi gösteriyordu.

Bu davranışın ne anlama geldiğini daha fazla düşünmeden biraz aşağıya baktım. Tahtı tam en önde ve ortada tutan mor giyitli ve beyaz türbanlı adam, iki kolunu gerdiği yanlarda büyük kütleyi yönetiyordu. Yürüyüş kaptanı o.

Çok geçmeden bu kütle halının önünde göründüler. Buhurdanlıklar, yağdanlıklar, tütsüler ve mızraklılar yanlara çekilmişti. Taht, üstündeki kırmızı pelerin ve öndeki melekle bu halının üstünden geçti. Yerden talaş tozu yükseldi. Evet! Renk rek boyanmış talaş tozlarından halı, bu yola günler süren bir işçilikle döşemişti. Şimdi kutsal hafta törenleri sona doğru ilerliyor.

Değerli İzleyici,

Antigua’nın pekçok özelliği var. Semana Santa haftasında Tanrı’nın annesi Maria omuzlarda taşınır. Tanrı’nın Oğlu Lord İsa’yı omuzlarda taşıyacak erkekler haftalar önceden listelere yazdırırlar isimlerini. Para öderler bunun için yüklüce, tanrısal erdem varmak için belki de.

Yaklaşık altmış kişinin omuzları üzerinde öne arkaya yanlara, yaylana ırgalana denge tutturarak ağır adım ilerleyen bu kocaman sanduka tahmin edildiğinden ağırdır. Önde orkestra şefi havasında birisi yönlendirir bu yürüyüş ritmini. Giyitler baştan aşağı çok renklidir.

Çocuklar, tütsü taşıyıcıları buhurdanlıklarla en önde yürür. Cengaver suretleri iki yanda, kortejin içine kaçak ya da kaçamak girişlere mızrak gerer. Rüzgarın oğlu bile geçemez bu mızrakların arasından. Dünyanın hiçbir yerinde böylesine görkemli bir hafta yaşanmaz. Cadde, sokak tümü de nazlı nazlı hazırlanır günler önce o büyük hafta için. Fener alaylarının geçeceği her yer dolup taşar. Gezginler çok önceleri oda bulur, han ve oteller o günler için dolup taşar.

Sevgi, içtenlik...

Tekin SonMez
Fotoğraflar SonMez'in kendi arşivinden.
Tekin Sönmez, Radikal Gazetesi gezi eki, 19 Mayıs 1998, İstanbul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder